Ulan yine düz yazmayayım, şiğir yazayım diyorum. Ama bu hususta zerre uyak uyduramıyorum agalar. Bu kafalar siken, dünyaları bulanıklaştıran olgu ise "samimiyetsizlik." Hemen konuya giriyorum:
Şu dünyada 5 gün yaşayacaksak, 4 günümüzü itibarımıza harcıyoruz. Şeklimizi yapıyoruz, karizmaya karizma katıyoruz.
Lâkin bazı dallamalar var ki; onlar karizma için gerçekten ölüyor. Bunlar umursamaz gibi takılırken, sikik solcu fanzinleri kovalarken, aynı zamanda sosyal statü meraklısı olan modeller. Fikirlerinin arkasında durmaktan çok, dışarıya yansıttığını, üzerine çıkmak için hazırladığı bir büst haline getiren lavuklar. Böylelikle seslenişini en yüksek yerden yapacak, dev kolonlardan duyuracaklar. Şayet bu lavuklar o kadar yukarıdan bakacaklar ki aşağıya, bulunduğu yükseklikten dolayı böbürlenecekler, götleri kalkacak, eskiden aşağıdayken dinledikleri şeyin sadece boğuk, küflü sesler olduğunu unutacaklar. Mimiklere dahi anlam yükleyecek bu kıtipiyozlar. Ne de olsa herkes bir pinkfloyt artık bu memlekette. Ver veriştir çarklara, sistemlere.
Eline gitarı alan o müthiş OT kafasını yaşıyor ve rockstar oluyor. Biz de neticede "haa haaa, huu huuu" şeklinde nahoş kafa sesleriyle barışçıl olup, KOLA içmeyerek komünistlik müessesesini yaşatan kafaların içinde akıl sağlığı muhafaza ediyoruz kardeşlerim. Bırakın da rahatsız olalım artık. O kadar emanet duruyor ki şu tripler Karslılara, Çorumlulara, Giresunlulara, anlatamam. O kadar "Anadoluyu gezmek lazım ağvi." yok "Otostopla Karadeniz turu yapmak lazım ağvi." diye ötüyor bu sıçıklılar. Ee tamam da oğlum sizi sikerler o Karadenizde bu kafayla. Biz yine istanbul çocuğuyuz, bin bir melanetin, puştuğun içinde bu sikko tavırlarınızı es geçebiliyoruz. Lâkin Anadoluda böyle bir şansınız yok. Bu kasılmaları bırakıp saç tıraşınızı olup, otobüsünüze atlayıp, Rize Çay Otel'de takılırsanız, belki yıllardan beri karının kızın içinde ağzınıza pelesenk ettiğiniz Anadolu turundan bir çıkarım elde edersiniz. Misal, "samimiyet" gibi.
Şimdi sakın ha sakın, samimiyet ile yavşaklığı birbirine karıştırayım demeyin. Samimiyet fütursuzca herkese"Naber lan yarrağm" diyebilmek, enseye tokat, göte parmak atabilmek asla değildir. Samimiyet açık sözlülüğün et kemik halidir. Aynaya bakıpta güle oynaya "Ben yarrak kafalıyım." diyebiliyorsanız. Samimi bir insansınızdır. Tabii ki bu saf salak halinizi birisine yakalatırsanız, ömrünüzün sonuna kadar suistimaller içerisinde kalacaksınız demektir.
Küçükken analarınızın günlerinden, arkadaşlarıyla oturmalarından kulağınıza aşina olan "patavatsız köylü" şeklindeki söz öbeğinin altını biraz kazdığınızda da olay bağlanıyor zaten. Köylü insanın lafı 90'a asma adeti, Pendik dilbertolarına, Yenisahra Albertolarına "patavatsızlık" olmuş durumda. Ha şimdi sanmayın ki burda size köylü övüyorum. Burada kastım çok çok belli, Rahmanlarlı David Gilmourlara, Esentepeli Bukowskileredir sözüm. 6 yaşındayken "Sıçmırığım bitti." şeklinde annelerini tuvalete çağırırken. Şimdi "Seks için karı için girmiyorum bu triplere, bambaşka birşey." diyebilecek konuma geldiler. Artık bunları hangi metal tanrıları sikiyor, onu da bilemiyorum. Geçenlerde adminliğini yaptığım Türk twitter'ı bir sitede şu postu girmiştim; "
Köylü köylü rock grubu solistlerinin kitlelerin üzerine oynar tavırlarını sikerler. İki am elledin de Pinkfloyt mu oldun lan yarrağam? " Bunun üzerine Düzceli bir arkadaş sinirlenip, şahsıma giydirme yapmaya çalışmış. Kendisine "Ne diyon lan düdük?" şeklinde yaptığım yaklaşımdan sonra aramızda geçen dialog şudur, şu linkte olacak.
HA BURADA. İşte gördüğünüz gibi. Ülkemizde statü kovalamak bu kadar ucuz. Daha neyin peşindesiniz artık?
Bırakın lan şu dünya barışı, ibnelik serbestliği, ulaşım özgürlüğü gibi saçmalıkları, rakçı triplerini. Benim gibi adamları, içinizdekileri yüzünüze vurduğumuz için sevmiyorsunuz. İşinize gelmiyoruz, karıyı kızı uyandırıyoruz.Ha tabii dokuz köyden kovuluruz, fakat onuncu köyde suratınıza koyacağınız gazete dahi kalmayacak. İki dakika dürüst olsanız, küresel ısınmayacak. O kadar kasıp, sistemleri bozup doğanın dengesini sikmeyin artık. Aklınızı başınıza devşirin.